Hale Kürklü ile Tasavvuf Öğretisinde Kader

Hale Kürklü ile Tasavvuf Sohbetlerinin Mayıs ve Haziran ayı buluşmalarında, tasavvuf öğretisinde kader ve tevekkülü konuşuyoruz. 
Hale Kürklü ile her buluşmada Tasavvuf öğretisinin derinliklerine daldığımız bu canlı sohbetlerde, Tasavvufta “nokta” ile işaret edilen ve sır sandığı olarak tanımlanan insanın, kendi hakikatine yürüme yolculuğuna adım adım, her ay değişen konularla devam ediyoruz! 
Eğer sen de kendi yolculuğunda Tasavvuf felsefesinin rehberliğine merak duyuyorsan, bireysel paylaşım ve soru-cevapların kayda alınmadığı bu sohbetlere, seni de canlı katılmaya davet ediyoruz!

Hale Kürklü ile Tasavvuf Sohbetlerinin Mayıs ve Haziran ayı buluşmalarında, tasavvuf öğretisinde kader ve tevekkülü konuşuyoruz. 

Hale Kürklü ile her buluşmada Tasavvuf öğretisinin derinliklerine daldığımız bu canlı sohbetlerde, Tasavvufta “nokta” ile işaret edilen ve sır sandığı olarak tanımlanan insanın, kendi hakikatine yürüme yolculuğuna adım adım, her ay değişen konularla devam ediyoruz! 

Eğer sen de kendi yolculuğunda Tasavvuf felsefesinin rehberliğine merak duyuyorsan, bireysel paylaşım ve soru-cevapların kayda alınmadığı bu sohbetlere, seni de canlı katılmaya davet ediyoruz!

Hale Kürklü ile Tasavvuf Öğretisinde Kader Sohbetlerinde Neler Konuşacağız?

Hayatta elde etmek istediklerimiz için gösterdiğimiz çaba ile “alın yazımızda” olanlara teslimiyet iki ayrı uçta gibi görünürken, hayatımızın ne kadarını kontrol edebildiğimize dair tasavvuf öğretisinin neler söylediğini merak ediyor musunuz? 

Bu buluşmada kadere dair birkaç temel soruyu açarak, kamil insanın kadere nasıl hükmettiğini konuşacağız: 

  • Eğer kader belliyse, sonunda cennet veya cehennemi yaşayacağımızın bile baştan belli olabilir mi? 
  • Dünyaya gelirken kaderimiz belliyse ve başımıza gelecekler çoktan yazıldıysa, yaşadıklarımızda nasıl bir etkimiz olabilir?
  • Hayatımızda kadere iman ve tevekkül nasıl dengede olur?

Sultan Veled, Tasavvuf öğretisinin işaret ettiği kadere iman ile kişinin sorumluluklarını taşıması ve üzerine düşeni yapması arasındaki ince çizgiye Marifetname isimli eserinde yer verir:

“Zulmü, kendine kendin etmişsin, onu Hak’tan biliyorsun. Artık bu şek (kuşku) perdesini yık!
Bil ki Cenâb-ı Hak keremiyle sana doğru yolu gösterdi. Fakat sen eğri yola giderek zulmettin
Öyle bir kusûru kendine kendin ekledin, zehri şükür gibi yedin.
Haydi, kendinden şikâyet et! Kimseden değil! Ne ekersen onu biçersin.”

Sultan Veled

Tasavvuf öğretisine göre, kadere iman ve tevekkülün dengeli ilişkisini konuşacağımız Tasavvuf Öğretisinde Kader sohbetlerimize hepinizi bekliyoruz.

Bu sohbetlerin ilk buluşması 20 Mayıs ve ikinci buluşması 10 Haziran’da, şimdiden takvimlerinize kaydedin!

Hale Kürklü ile Tasavvuf Öğretisinde Kader