Rüveyda Çelenk Yılmaz

Üsküdar doğumlu olan Rüveyda Çelenk Yılmaz, lise yıllarında eğitim hayatının yanı sıra İstanbul ve tarih konuları üzerine çalıştı ve bu alanlarda çeşitli yarışmalardan dereceler aldı.

Lisenin ardından Bilkent Üniversitesi psikoloji bölümüne tam burslu olarak kabul aldı ve 2010 yılında yüksek onur derecesiyle bu bölümden mezun oldu. Üniversite hayatında gerçekleştirdiği akademik çalışmaların yanı sıra pek çok sosyal projede yer aldı. Bu projeler arasında en çok dikkat çekenlerden biri İstanbul merkezli düşünce kuruluşu Ekopolitik bünyesinde yürütülen “Türkiye’nin Büyük Çatısı” projesidir. Bu proje kapsamında Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde çatışma çözümleri çalışmalarına dahil oldu. Bu projede değişik kültürlerden insanları tanıdı. Proje dünyaca ünlü psikanalist Prof. Vamık Volkan ile gerçekleşti.

Üniversiteden mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi Çatışma Çözümleri ve Analizleri bölümüne tam burslu olarak kabul aldı. Aynı zamanda üniversitede asistanlık yapmaya başladı ancak klinik psikoloji çalışmalarına ve uygulamalarına yoğunlaşmak için yüksek lisansa ara verdi. Daha sonra Esenyurt Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji yüksek lisansını tamamladı.
Ekopolitik “Hakkari Yas ve Algı Çalışması” kapsamında Hakkari’ye giderek travma ve yas yaşayan birçok aile ile derinlemesine görüşmeler yaptı.
Üniversite yıllarında psikanalize ilgi duyan Rüveyda Çelenk Yılmaz, buna ek olarak alanıyla ilgili olarak birçok eğitim de aldı. Seanslarında danışanlarının problemlerine göre farklı uygulamalar denemeyi tercih ediyor. Bütüncül Psikoterapi, İlişkisel Psikoterapi, EMDR Terapisi, Somatik Deneyimleme, Integral Somatik Psikoloji kullanıyor. Travmalar, kaygılar, ilişkiler, kişilik bozuklukları ile yoğunluklu olarak çalışıyor. Somatik Deneyimlemede genel asistan olarak devam ediyor.

Rüveyda Çelenk Yılmaz, bir kız ve bir erkek annesi. 2022 yılından beri Londra’da yaşıyor ve seanslarına online ve/veya yüz yüze devam ediyor.

Terapist olmayı ise şöyle tanımlıyor:
“Bence terapist olmak hem duygusal hem de zihinsel bazda her gün yeni bir şey öğrenmek demek. Her seans daha da derinleşmek demek. İnsanın nasıl bir derya olduğunu, her kişinin biricikliğini (kalıplara sokulmasının mümkün olmadığını) anlamak ve yol ne kadar karanlık gözükürse gözüksün iyileşme kapasitesine hayran kalmak demek terapistlik. İyileştiren şey de terapist değil; danışanın, güvenli bir ilişkiyle beraber kendi kapasitesini keşfedecek, meraklı ve yaratıcı bir ortama ulaşması.”

Rüveyda Çelenk Yılmaz Pratikleri