Yaşamak ve ölmek hayatın evrensel tek gerçeğidir. Herkes gibi biz de dahil olmak üzere sevdiklerimiz de bir gün bu dünyadan göçüp gidecekler. Bu da her canlının ölümü tatması ve geride kalan herkesin günün birinde er ya da geç yas süreceğine girecekleri de evrensel bir gerçektir. Esas olarak sevdiğinizin birinin ölümü sonrasında yas yaşanacak da olsa da farklı travmatik olaylarda bizim yas sürecine girmemizi sağlayabilir. Örneğin işinizi kaybetmek, boşanmak, sevgilinizden ayrılmak, başka bir yere taşınmak ya da hayat düzeninizin bir şekilde değişerek sekteye uğrayıp bozulup yeni bir düzen oluşması da sizi yas sürecine taşıyabilir. Derin keder acı ve ıstırap anlamına gelen yas süreci nedir? Nasıl yaşanır gibi sorular hepimizin merak ettiği ve cevaplarını araştırdığımız konuların başında gelir.
Yas Süreci ve Yas Süreci Aşamaları
Yas tutmak ve yas süreci kişiye özel bir deneyim olmakla beraber çok samimidir. Yas sürecinin belirli aşamaları olsa da iki aşamadan, yedi aşamaya kadar değişen evrelere sahip ancak genellikle yas süreci beş aşama olarak nitelendiriliyor. Siz ya da sevdiğiniz biri herhangi bir kayıp yaşıyorsa hissettiği yeni duygular son derece bunaltıcı ve kafa karıştırıcı olabilir. Yasla ilişkili en az beş duygu bulunur ve bu duyguları hissetmeniz doğal olmasının yanında gereklidir bile denebilir.
Yas Süreci Aşamaları
Yas süreci aşamaları beş aşamadan meydana gelir. İnkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenmedir. Bu aşamaların bir sıralaması bulunmamakla birlikte ancak ve ancak yasın tutulma sürecinde adeta bir referans görevi görür. Yas sürecinin aşamaları şu şekilde sıralanabilir:
- İnkâr: Yas sürecinin ilk aşaması inkâr, kaybın derin ve yıkıcı acısını minimuma indirmeye yardımcı olur. Bu aşamada reality tamamen değiştiğinden zihnin yeni gerçekliğe uyum sağlaması zaman alabilir. Bizim için önemli bir kişi kaybedildiğinde bu kayıba inanmak zor olabilir. Anılar çok fazla acı verebilir. Bu nedenle inkâr aşaması sayesinde duygularımızın bizi bunalmış hissetme potansiyelini yavaşlatmaya ve bizi her seferinde bir adım atmamızı sağlamaya çalışır. İnkâr aşaması sadece kayıp olmamış gibi davranma girişimi olmadığı gibi aynı zamanda neler olduğunu özümsemeyi ve anlamaya çalıştığımız bir aşamadır.
- Kızgınlık: Yas tutmanın bir diğer aşaması ise öfkedir. Hayatımızda ortaya çıkan yeni gerçekliğe uyum sağlamaya çalışmanın yanı sıra son derece duygusal bir ruh halinde olmakla birlikte duygusal olarak sıkışmış hissediyoruz. Bu durumda öfke duygusal bir çıkışa işaret ediyor gibi gelebilir. Ancak yas sürecinde öfkeli iseniz bunun sizi çok savunmasız olmanı gerektirir. Öfke bizim için korktuğumuzu kabul etmekten daha sosyal bir davranış olarak gelebilir. Öfke sayesinde duygular daha az yargılama ya da reddedilme korkusu olmadan ifade edilmesini sağlayabilir.
- Pazarlık: Yas süreçlerinden birisi de pazarlıktır. Pazarlık aşamasında istek ve taleplerimizi genel olarak daha yüksek bir güce ya da sonucu farklı bir şekilde etkileyecek bizden daha büyük güce yönlendiririz. Pazarlık aşamasında kayıp acısını hafifletmek için her şeyi yapmaya istekli olacak biçimde çaresiz hissedebilirsiniz. Bu da bizi yas tutma sürecinde pazarlık yapmaya çalıştığımız bir duruma getirebilir. Ayrıca pazarlık etme çabası aslında çaresizlikten kaynaklanır ve kontrolden çıkmış ya da kontrol edemediğimiz olayları kontrol edebilme algısı oluşturur. Bu aşamada genellikle hatalarımıza ya da pişmanlıklarımıza odaklanırız. Bu da bizim geçmişte bir şeyleri farklı yapsak sonucun değişebileceğine ya da bu kadar derin bir acıya maruz kalmayacağımızı düşündüğümüz bir noktaya getirebilir.
- Depresyon: Yas sürecinin aşamalarından biri olan depresyon yas tutma sürecinin doğal bir durumu olarak gelişir. Derin acı, ıstırap ve yas tutma sırasında zamanla yavaş yavaş yeni durumun geçekliğini kavramaya başlarız. Olanlarla tam anlamıyla karşı karşıya kaldığımız noktadır. Depresyon aşamasında kayıp daha yakın ve kaçınılmazken üzüntü, acı ve keder daha da büyümeye başlar ve içe tamamen kapanma eğiliminde oluruz. Her ne kadar depresyon yas tutma sürecinin doğal bir sonucu olsa da sevdiğiniz birini kaybetmek oldukça izole edici olabilir.
- Kabullenme: Yas aşamalarının sonuncu aşaması kabullenmedir. Bu aşamaya geldiğinde kaybetmenin acısı geçmez ancak durumun gerçekliğinin kabul edildiği aşamadır. Bu aşamada üzüntü ve pişmanlık hissetmek son derece olağan olabilir, ancak diğer aşamalarda olduğu gibi bu aşamada duygusal hayatta kalma taktiklerinin görülme olasılığı çok düşüktür.
Yas Aşamaları Süresi
Yas aşamaları için belirlenmiş herhangi bir süre olmadığı gibi, yas süreci aşamalarının belirli bir sırası da bulunmaz. Kişiye özel olarak yaşanan keder, acı ve ıstırap duygularının yanında yas süreci aşamaları birkaç haftadan çok uzun yıllara kadar dayanabilir. Bu nedenle yas aşamalarından geçmeniz gereken süre ne kadar uzun olursa olsun tamamen normaldir. Yas aşamalarını yaşarken herkesin farklı biçimde yas tuttuğunu aklınızda bulundurun. Dolayısıyla yas aşamaların her birinden geçebilir ya da geçemeyebilirsiniz. Ayrıca yas aşamalarını sırayla yaşayabilirsiniz ancak yas süreci aşamalarının kesin bir sınırı olmamakla beraber genel olarak bulanıktır. Bununla birlikte yas aşamalarından birini geçmeden önce başka bir aşamaya geçebilir ve büyük olasılıkla bulunduğumuz aşamaya geri dönebiliriz.
Unutmayın ki kaybettiğiniz kişi ile ilişkiniz benzersizdir ve duygusal süreç herkeste farklı olduğundan duyduğunuz acı da size özeldir. Bu nedenle yas için ihtiyaç duyduğunuz zamanı ayırın ve diğerlerinin sizin nasıl davranmanız gerektiğine dair beklentileri ortadan kaldırın.