Güçlü bir Ay Tutulmasını geride bıraktık. Ay şimdi hızla Güneş ile kavuşmaya 26 Mayıs’ta araladığı kapıyı 10 Haziran’daki Güneş tutulması ile ardına kadar açmaya gidiyor. Güneş ile Ay’ın bu sonsuz dansı bir bütün. Genellikle yılda ortalama 4 – 5 tutulma oluyor ve birinin hareketi diğerinin hareketiyle tamamlanıyor. Etkilerini ise aylar boyunca izliyoruz.
Dünya var olduğundan beri hiç bozulmayan bir düzenin içinde kendine özgü döngüsünü sürdürerek ilerleyen Güneş ve Ay tutulmaları için insanın gökyüzünde belki de ilk fark ettiği astronomik olaylardan biri diyebiliriz.
İlk insanlar için o koca ateş topu Güneş’in, aniden kararması nasıl bir şok duygusu yaratır diye düşündüğümüzde tutulmaların bizim üzerimizdeki etkisini de daha iyi anlayabiliyoruz aslında. Ya da hiçbir ışığın olmadığı o zamanlarda zifiri karanlıkta olanca parlaklığıyla yollarını aydınlatan, tabiatın tehditlerinden onları koruyan Ay’ın, siyah bir gölgenin altında kalması nasıl bir korkudur gece vakti!
Tutulmalar, Güneş, Dünya ve Ay’ın aynı hizaya gelmesinin yarattığı astronomik etkinin doğaya ve insana yansımasıdır. Güneş tutulurken Ay, Dünya ile Güneş arasında; Ay tutulurken Dünya, Güneş ile Ay arasındadır.
Güneş; ruhumuz, irademiz, özümüz, Ay; zihnimiz, hafızamız, duygularımız ve Dünya ise bedenimiz, fiziksel varlığımızdır. Tutulma anı bunları tek sıraya getirir, başka bir tabirle hizaya sokar! Sanki varlık alanımızda yeni boyut açar! Anlamamız, görmemiz, fark etmemiz gerekenler vakti ve saati geldiyse önümüze düşmeye başlar. Bilmediğimiz veya görmezden geldiğimiz bir konunun aniden karşımıza dikilmesi gibidir. Aslında aniden değildir, sadece artık zamanı gelmiştir. Değişim başlar! Değerlendirmek, anlayabilmek yine bize kalmıştır. Atalarımızın psikolojiyle çaresizce korkacak mıyız, yoksa bunun bir döngü olduğunun ve bizi uyandırmak için geldiğinin bilincinde Güneş’in istediği gibi cesaretle konunun üzerine doğru yürüyecek miyiz?
Tutulmalar haritamızda kişisel bir gezegenimizle, yükselen veya tepe noktamızla yakın temasta ise bizim için ‘ vakti saati’ gelmiş demektir. Hangi konularda uyanış yaşayacağımız, hayatımızda hangi konuların aktif olacağı tabi ki haritaya özeldir. Ama ne olursa olsun yaşamımızda kaçınılmaz olanın, uyandırıcı, yüzleştirici, büyütücü, güçlendirici ve harekete geçirici etkileri görülmeye başlayacaktır.
Özellikle doğmadan önce anne karnında yaşadığımız son Güneş tutulmasının ruhumuzun yolculuğunda çok büyük önemi olduğu düşünülür. Bu tutulma ruhumuzun bu aleme gelirken izlemeye karar verdiği yol ve getirdiğimiz karmalar ile ilgili bilgi verir. Tutulma doğuma ne kadar yakın gerçekleşmişse üzerimizdeki vurgusu da o kadar büyük olur. Tutulmanın gerçekleştiği burç ve derece hayatımızda her zaman önemli bir yere sahip olur. O nokta diğer transit gezegenler tarafından tetiklendiğinde veya o derecede yeni bir tutulma olduğunda ruhsal yolculuğumuzda önemli başlangıçlara, yenilenmelere veya yol ayrımlarına gelmişiz demektir.
10 Haziran’da yaşanacak 19 derece İkizler burcundaki Halkalı Güneş tutulması ile ilgili detayları daha sonra yazacağım. Ama İstanbul’a göre aynı burç ve derece olan son 3 Güneş tutulması 1964, 1983 ve 2002 yıllarında oldu. Yani 1964 yılında 10 Haziran ve 9 Temmuz arasında doğanlar, 1983 yılında 11 Haziran ve 4 Aralık arasında doğanlar ile 2002 yılında 10 Haziran ve 4 Aralık arasında doğanlar için bu tutulma doğum öncesi son tutulmalarıyla aynı burç ve derecede gerçekleşiyor. Bu kişiler için önümüzdeki sürecin ruhlarının yolculuğunda büyük açılımlara gebe olduğunu söyleyebilirim.
Yolunuz açık olsun …
İpek Kigan
28.05.2021
Fotoğraf: @andhikaramadhian