Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra Aile Hekimi olarak görev yaptığı yıllarda, hastalarının büyük çoğunluğunun hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, obezite, hipotiroidi ve fibromiyalji gibi kronik hastalıklarla mücadele ettiğini gözlemledi. İlaç yükü, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve stresin yönetilememesi bu hastaların ortak sorunlarıydı.
Modern tıbbın kronik hastalıklarda kalıcı bir çözüm sunmak yerine çoğunlukla semptomları baskılamaya odaklandığını fark edince, iyileştirmenin en temel noktasına inmeye karar verdi. Beslenme üzerine aldığı eğitimlerle, hastalarına doğru beslenme yöntemlerini öğretmeye ve kronik hastalıklar için terapötik beslenme yaklaşımlarını uygulamaya başladı.
Ardından Fonksiyonel ve Bütüncül Tıp ile tanışarak bu alandaki eğitimlerini tamamladı. “Hastalık yoktur, hasta vardır” yaklaşımıyla kişiye özel tedavi prensiplerini benimsedi. Ona göre iyileşme, belirtileri baskılamak yerine onların kökenini anlamakla mümkündür. Bütüncül tıp yaklaşımıyla, vücudun bozulan sistemler için verdiği sinyalleri takip ederek altta yatan biyokimyasal sorunların çözümüne odaklanmaktadır.
Uyguladığı yaklaşım, detaylı bir görüşme ve muayene ile kişinin metabolizmasını, yaşam alışkanlıklarını ve beslenme düzenini anlamakla başlar. İyileşmenin, hücrelerden başlayarak organlara, sistemlere ve organizmanın tamamına doğru yayılan bir yolculuk olduğuna inanmaktadır.
Bu anlayış ve bilgi birikimini yalnızca bireysel danışanlarıyla değil; aynı zamanda sosyal medya hesaplarında ve çeşitli kurumlarda verdiği eğitimlerle daha geniş kitlelerle paylaşmaktadır. Böylece kronik hastalıklara bütüncül yaklaşımın yaygınlaşmasına katkı sunmaktadır.
Diploma ve Eğitimler
Başarıyla Abone Olundu.
Bir hata oluştu. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
