İçimizde duyguları kapsanmamış ancak o duygularla birlikte içimizde bir odaya kapattığımız küçük bir çocuk vardır. Bu çocuk bizim tarafımızdan görülüp kabul edilmek için çırpınıp durur. Bu çocuğu farkedip de onu şefkatle sarmalamaya başladığımızda şifalanma başlar.
Hepimizin içinde şifalanma potansiyeli var. Bu seminer sizi, ‘bana ne oldu?’ sorusunu sormaya, içimiz evet diyorsa şefkatle soruşturmaya, demiyorsa da sadece oradaki dirençleri yine şefkatle fark etmeye davet ediyor.
Biz kendi iç çalışmamızı yapıp kendimizi tanırsak;
- Daha sağlıklı çocuklar yetiştirip çocuklarımızla güvenli bağ kurabiliriz.
- İlişkilerimizde yaralarımızdan değil de şefkatli bir yerden karşılık vererek var olmayı öğreniriz.
- Kendimizle yitirmiş olduğumuz o bağı tekrar kurabiliriz.
Bu seminerin niyeti; huzurlu ve mutlu ilişkilerin içinde olmanın, mutlu çocuklar yetiştirmenin bizim elimizde olduğunu idrak etmeye bir kapı aralamak.
Seminere;
- İlişkilerinde zorlanan
- Tepkisel davranan, gösterdikleri tepki sebebiyle sonradan kendilerini suçlayan ve bunu bir döngü haline getiren
- Çok yoğun duygular yaşayıp bu duyguları bastırma eğiliminde olan
- Duygularla baş etmekte zorlanan
- Bedenden kopuk yaşadığını hisseden
- Türlü kronik rahatsızlıklar yaşayan herkesi bekleriz.
Çocukluğumuzda Bize Ne Oluyor?
Çocukken yaşadığımız deneyimler bugünkü inanç kalıplarımızı, kişiliğimizi oluşturur, nasıl davrandığımızı, yaptıklarımızı neden yaptığımızı şekillendirir ve günlük hayatımızda her an ortaya çıkar.
Çocuk ;
- Kendi ritmiyle uyumlanabilen, göz teması kurabilen, yanında var olabilen, sarıp sarmalayan bir ebeveyn ile bağ kurarak; birlikte düzenlenebilecekleri bir ilişkinin içinde güvende hissetmek ister.
- Korku, üzüntü, utanç, acı gibi duyguları hissederken yanında onu sarmalayıp, ona aynalık eden biri olmazsa bu duygularla ne yapacağını bilemez. Kendiyle ilgili inanç kalıpları oluşur ve başa çıkıp hayatı idame ettirmenin yollarını bulur.
- Zihni, bu zeminden dünyasını şekillendirir. Ancak o yoğun duyguları barındıran küçük çocuk, her birimizin içinde adeta bir odaya kapatılmış şekilde yaşamaya devam eder.
- İlişkilerimizi karşılanmamış ihtiyaçların olduğu bir yerden yönlendirir ve bizim tarafımızdan görülüp, kabul edilip, sarmalanmayı bekler. O küçük çocuğu şefkatle sarmalamaya başladığımızda şifalanma başlar.
Üzerinden Geçeceğimiz Konular Neler?
- Kişilik bir adaptasyondur, altında özümüz, kendi gerçeğimiz yatar.
- İşlevsel olmayan davranışların sebebi vardır. ‘’Bu davranış neye hizmet ediyor?’’
- Küçükken oluşturduğumuz başa çıkma stratejileri büyüdüğümüzde acı çekmemize neden olabilir.
- İçerideki çocuğu fark et, o çocuğun senin tarafından görülmeye, tutulmaya, sevilmeye, kabul edilmeye ihtiyacı var.
Seminerin Kazanımları Neler?
- İlişkinin içinde güvende hissettiğimiz zaman bağ kurabileceğimizi fark etmek.
- İlişkide tepki verdiğimiz zamanlar, bunun içerideki çocuğun karşılanmamış ihtiyacı olduğunu fark etmek ve çocuğa sarılarak, ‘’ ben senin için buradayım’’ mesajını verebilmek. Yetişkin tarafımızla ilişkide var olmanın mümkün olduğunu anlamak.
- Kendi iç çalışmamızı yapmamızın önemini kavramak.
- Ebeveynlerimizin de kendi yüklerinin, kendi çocukluk öykülerinin olduğunu fark etmek; onlarla da başlamadığını, nesilden nesile geçtiğini anlamak.
- Çocuklarımızla uyumlanarak, onların yanında farkındalıkla var olabileceğimiz bir ilişkinin çocuğu olumlu yönde etkileyeceğini idrak etmek.
- Karşımızdaki kişiye kızmak yerine, ‘acaba ne oldu ki böyle davranıyor?’ şeklinde düşünmeye başlayınca insanlara olan şefkat duygusunun nasıl çoğaldığını fark etmek.
Etel Avayu